SINAV SİSTEM ÖSYM
ÖSYM'den önemli değişiklik!
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, değiştirilme sinyalleri veren
üniversite sınav sistemi ve yapılacak çalışmalar ile sınav güvenliği
konusundaki soruları yanıtladı:
17 Mart 2014 Pazartesi 22:52
23 Mart'ta 2 milyon 7 bin 685 aday sınava girecek. Heyecan dorukta. Milyonlarca aday sınav için son
haftaya girdi. Artık kimin hangi salonda sınava gireceği belli. Soru kitapçıkları basıldı, sonuncusu da çarşamba günü bitiyor.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı sistemin değişeceğini söyledi. Size bu konuda bir bilgi geldi mi, hazırlık yapılıyor mu?
- Somut olan tek bir şey var. O da geçtiğimiz yıl Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu'nda alınan karar. Oradaki karar şu: üniversite giriş sistemi yeniden tasarlansın. O zamandan söylüyorum 2013'ten 2015 sonu idi.
Ama o günden bugüne ne tür bir açık faaliyet yapıldığı konusunda ben bilgi sahibi değilim. Çünkü kanun
böyle bir sorumluluğu YÖK'e veriyor. Yüksek Kurul'da bunu YÖK'e vermişti.
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK,
TÜBİTAK, ÖSYM ortak bir çalışmayla hepsini konuşuyordur.
Açıklanan modelle ilgili bilginiz var mı?
- Türkiye'de üniversiteye giriş koşullarını belirleme yetkisi YÖK'e verilmiştir. ÖSYM olarak biz üzerimize
düşen her türlü desteği veriyoruz. Ülkemiz için en uygun olan sistem belirlenecektir. ÖSYM de bu
kapsamda olabildiğince aktif olacaktır.
Sizin kafanızdaki model nedir?
- Bizim söyleyeceğimiz aslında çok bir şey yok. Bize ne söyleniyorsa onu yapmak durumundayız.
Kamuoyunda konuşulan YGS'nin çoklu yapılması bence en hızlı adapte edilebilecek bir işlemdi. SORU HAVUZU OLUŞTURUYORUZ
Çoklu sınava geçme hedefiniz var mı?
- Tabii çok iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü YGS, LYS ile birlikte değerlendirilerek yerleştirme puanları
oluşturuluyor. Eylülde, ocak, şubatta, martta, haziranda yapılacak YGS'lerin olası kadroları bunlar.
Bunlarda en yüksek puanı almak mı söz konusu olacak? Yoksa bir başarı çıtası belirleyip "Başarılmıştır" deyip ona göre mi işlem yapılacak?
Bütün bunların iyi tartışılması gerekir. Ciddi bir sistem var. Bunları
kaldırıp yerine şöyle ya da böyle olsun demek ayaküstü yapılacak bir şey değil.
Sadece lise sonlar mı girecek?
- Ben bir model söylemiyorum. Bir tek önerimiz vardı bizim çoklu YGS onu söylüyorum. Bu Milli Eğitim'i yakından ilgilendiren bir konu olur. Eğer siz, "sene içerisinde sınav yapacağım" derseniz tamamen Milli Eğitim'in konusu olmaya başlar. Çünkü, eğitimi etkiler.
Bu yıl soruların tamamını yayınlamayacaksınız? Neden?
- ÖSYM çok yoğun bir biçimde soru havuzunu genişletme gayreti içinde. Bunun için bir "Soru Havuzu Yazılımı" kullanımına başladık. Tüm sınavlarımız için "Soru Hazırlama Çalıştayları" yaptık. Türkiye'deki
akademisyenlerin birikimlerini değerlendiren soru hazırlama çalışmalarına başladık. Ölçme kabiliyeti
yüksek olan sorular bazı düzenlemelerle yeniden kullanılabilir.
Soruları tekrar kullanmanız mümkün o halde?
- Yoğun bir soru havuzu oluşturma gayretimiz var. Özellikle sınavlarda denenmiş ve ölçme niteliği yüksek
soruların bazı değişikliklerle yeniden kullanımını hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda sınavlarda sorulan
soruların sadece yüzde 10'unun paylaşımının yeterli olacağını düşünüyoruz. Yüzde 10'luk uygulamayı da
sınava hazırlanan adayların bilgi edinmeleri ve sınava girmeleri halinde kendi sınavlarını cevap kâğıtları ile birlikte fiili olarak değerlendirebilmeleri için uygun gördük. Ama sadece bu YGS'ye 2 milyondan fazla
aday katılacağı için yönetim kurulu soruların yüzde 20'sini açıklama kararı aldı.
Bir soru birkaç yıl sonra sorulabilir mi?
- Sınav yapan bir kurum olarak bizim çok zengin bir soru havuzumuz var. Çünkü her geçen gün sınav
yükümüz artıyor. Çok hızlıreaksiyon vermemiz gerek durumlar söz konusu olabiliyor. Soru havuzumuzu
genişletmenin yollarından biri de sorularımızı sokağa dökmemek, tüm dünyada da bunun böyle olduğunu
görüyoruz. Dünyada benzeri sınav yapan kurumların hiçbiri geçmişte yaptığımız gibi sınav sorularını
açıklamıyorlar. Belli bir kısmını açıklıyorlar, bilgi veriyorlar. Soruları tekrar tekrar kullanmak amacıyla
muhafaza ediyorlar. Bir sorunun gerçekten kullanışlı bir hale gelebilmesi için 2-3 sene gerekiyor. Gerçek
sınavda soruların denenmesi çok önemli. Eğer siz sorularınızı sınavdan sonra açıklarsanız deneme
şansınız olmuyor. O zaman ölçme yeteneği belirsiz olan sorularla sınav yapmak durumunda kalıyorsunuz.
ÖSYM havuzu genişletme, ölçme niteliğini iyileştirme gayreti içerisinde çalışırken önümüzdeki tek
zorlayan konu bilgi edinme yayasıydı. Meclis'ten sorularımızın bilgi edinme yasası kapsamı dışında
olmasını sağladık.
İSTEYEN ADAY SINAV KÂĞIDINI GÖREBİLİR.
Adaylar ne yaptıklarını bilemeyecek mi?
- Bu durum, adayların bireysel olarak sınavda kendi kullandıkları soru kitapçıklarını ve cevap kâğıtlarını
kendilerinin incelemesine engel değil. Adaylar ÖSYM'den randevu alarak kendi kitapçıklarının asıllarını
inceleyebilirler. Kişisel bilgi edinmeye bir itirazımız yok.
Her yıl tartışılan soruları şimdi kimse bilemeyecek.
- Bu hataların hepsini matbaa analizi dediğimiz analiz gösteriyor aslında. Matbaa analizi şu: adayların
çoğunluğu hangi soruya hangi seçeneğe gitmiş. Başarılı adaylar yani soruların yüzde 100'üne yakınına
doğru cevap verenler, o soruda nasıl cevap vermiş. Bu analizlerle eğer 5 seçenekli bir soru, doğru
seçenek "D" ama adayların tamamı"C"ye gitmişse burada bir sorun var demektir. Bunu tekrar uzmanına
gösterip, incelettirip burada bir hata varsa direkt iptal ederiz.
Sonrasında siz mi analiz yapacaksınız?
- Tabii. Sınav bittiği an bütün sınavlarımızda bunu yapıyoruz. Cevap kâğıtları okunduğu an bakıyoruz hangi
sorularımızda sorun var diye inceliyoruz. Doğru cevap "D" ise adayların yüzde 95'i "C" ye gitmişse o
zaman bariz bir hata var demektir. O konunun uzmanlarına tekrar gösteriyoruz. Benzer şekilde siz doğru cevaba "B" demişsiniz. Ama adayların yüzde 20'si "A"ya yüzde 20'si "B"ye yüzde 20'si "C"ye yüzde 20'si
"D"ye böyle bir şey de olamaz, sıkıntı olur. Bütün bu analizler bize hatalarımızı da gösteriyor. Bunlara bağlı
olarak biz de gerekiyorsa sorularımızı iptal ederiz.
Bu yıl sınav müfredatında bir değişiklik olacak mı?
- Geçen yıldan bu yana ortaöğretim müfredatında bir değişme olmadığından soruların kapsamında bir
değişiklik söz konusu değil.
SONUÇLARI AÇIKLAMADA HER AN SÜRPRİZ YAPABİLİRİZ.
Sınava giren öğrenci sayısı her yıl daha da artıyor? Sınav devam ederken, başvuru sayısı artarken
dershanelerin kapanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yürürlükte olan zorunlu eğitim süreci 4+4+4 sistemi ile daha fazla sayıda öğrenci ortaöğretim
kurumlarından mezun olacak ve üniversiteye girmek için talepte bulunacak. Bu yıl 2 milyon 7 bin 685 aday
sınava girecek. 2015'te bu sayının daha da yükseleceğini öngörüyoruz. Zorunlu ortaöğretimi tamamlayan
öğrencilerimizi mesleki eğitime yönlendirmediğimiz sürece bu talep devam edecek.
Geçen yıl sınav sonuçları 1 hafta içinde açıklanmıştı. Bu yılki sınav açıklanma öngörünüz nedir?
- 2013 yılında yaptığımız tüm sınavlarımümkün olan en kısa sürede açıklamak için gayret ettik ve büyük
oranda da bunu başardık. Bu gayretimiz 2014 yılı sınavları için de devam edecek. Hedefimiz, sınav bittiği
anda sonuçları açıklamak. Her an sürpriz yapabiliriz.
Tuvalete gitme yasağı sürecek mi?
- Olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Bu konuda çok hassasım. Sınav salonuna giren birisinin sınav
salonundan çıkmaması gerekir. Buna çok önem veririm. Çünkü nereye gittiği konusunda hiçbir bilgiye
sahip olamıyorsunuz. Belki ben olurum. Ama o salonda oturan diğer adaylar o ciddi bir endişe kaynağı.
Ona fırsat vermek istemiyoruz. Sınav salonundan çıkan bir daha geri dönemez. Sınavın üçte ikilik kısmı
zorunludur çıkılamaz. Sonrasında isteyen çıkabilir ama geri gelemez.
140 PUAN İÇİN ARTIK ADAYLAR DA 4 TESTTEN 4'ER NET YAPSIN.
LYS'ye girmek için 140 barajının ne olduğunu söyleyeyim. YGS'de dört testimiz var. Temel Matematik,
Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Türkçe. Bu testlerin her birinden 4'er doğru yapan 140 puan alır. Bunu da
yapsın adaylar artık. O kadar berbat durumda değiliz. Ancak çok kitle olunca, çok alakasız insanlar sınava
giriyor. Sadece matematik testini doğru yapanlar var. Biz onların puanlarını hesaplamıyoruz. Arkadaşıyla
iddiaya giriyor ve diyor ki, "matematikte 40'ta 40 doğru yaparım." Sınava giriyor ve sadece bunu yapmak
istiyor. Hepsini 40'ta 40 yanlış yapacağım diye sınava giren de var.
Tüm adaylar bütün soruları okuyarak cevaplama gayreti içerisinde değil. Aslında o sıfır dediğimiz şeyler
bunlar yüzünden oluyor. Giriyor hiçbir soruya doğru cevap vermeden çıkıyor. 2 tane soruyu işaretliyor
çıkıyor. Böyle insanlar var, kitleyi bunlar oluşturuyor. ÖSYM'de puan hesabı yapmak için mutlaka en az iki
testte soru işaretlemiş olmak gerekiyor. Soruların 4 tanesinin doğru olması gerekiyor 140 alması için.
Hepsi yanlış olursa o da olmuyor. Bunu da yapsın artık adaylar.
YAZILI SINAVLARA GEÇEBİLİRİZ.
Açık uçlu diye bilinen yazılı sınav için çok yoğun ve yaygın bir gayretimiz var. Bu gayret içinde bugüne
kadar bir deneme, iki de gerçek sınav yaptık. 2014'te bazı sınavlarımızı "YazılıSınav" olarak yapacağız.
Yazılı sınav, günümüz bilişim teknolojileri sayesinde objektif (nesnel) olarak yürütülebilir bir sınavsistemidir. Yazılı sınavların üniversiteye girişte kısa bir zaman zarfında uygulanması ise öngörülmüyor.
Yeterli deneyim ve altyapı oluştuktan sonra değerlendireceğimiz bir konudur. Hürriyet
Üniversiteye giriş sil baştan değişiyor!
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye girişte, merkezi sınavlara
benzer bir sistem üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
07 Mart 2014 Cuma 22:39
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye girişte de 8’inci sınıflara 2013-2014 eğitim öğretim yılında
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında ilk kez uygulanan merkezi sınavlara
benzer bir sistem üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
NTV’de soruları yanıtlayan Bakan Avcı konuyla ilgili şunları söyledi:
Liselere girişte bu yıl ilk kez uyguladığımız sisteme benzer ama öğrencilerin ilgilerini, becerilerini ve
bilgilerini ölçen bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Tam olarak bu yıl uyguladığımız sistem gibi değil ama ona
benzer. Belki üniversiteler, hatta fakülteler kendi sınavlarını yapabilecek, öğrenciler şimdiki gibi ‘ne
çıkarsa’ mantığıyla değil, kendi ilgi ve yeteneklerine göre fakültelere başvurabilecek ve fakülteler de
değerlendirmelerini yapabilecek. Böyle bir sistem getirmeyi planlıyoruz.
Bakan Avcı, dershane dönüşümü ve sınav sistemi değişikliğinin birlikte yürüyen bir süreç olduğunu da
sözlerine ekledi.